Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pursaklar Mitinginde Konuştu

Siyaset - 16/05/2023 15:02:08
Paylaş:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Pursaklar ilçesi Hicret Camisi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.

Konuşmasının başında Pursaklar mitingine 40 bin kişinin katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ne demektir, Pursaklar gümbür gümbür sandığa gidiyor. Hazır mıyız pazar gününe, sandıkları patlatıyor muyuz?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Nisan'da Başkent Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdikleri Büyük Ankara Mitingi'ndeki coşkusu, sevgisi, ahde vefası için tüm Ankaralılara şükranlarını sundu.

Bu seçimlerde, Ankara'dan İstanbul'a, İzmir'den Erzurum'a, Samsun'a kadar ülkenin her yerinde milletin kendilerini bağrına bastığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu ihtişama bak, sanki ilçe mitingi değil de il mitingi yapıyoruz. Siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bu kalabalıkların verdiği mesaj şuydu, milletimiz, kazanımlarına el uzatanları affetmez. Geleceğine göz dikenleri affetmez. Kendisiyle değil terör örgütleriyle yol yürüyeni affetmez. Biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Bay bay Kemal, şunu bilesin ki bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Yanına kimi alırsan al, kimlerle yol yürürsen yürü. Bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs'ta göreceğiz. Eser ve hizmet değil ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez."

Milletin meydanlarda verdiği bu mesajı, pazar günü sandığa da yansıtacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tek parti faşizminin alışkanlığıyla, iktidarı milli iradede değil kaosta, darbede, vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar. Tabii bunların hayali geçmişte yapıyorlardı ya açık oy gizli tasnif, bu yöntemle sandıktan çıktıkları tek parti dönemi. İnsanlar oylarını gizlice sandığa atıp oradan alınan zarflar herkesin gözü önünde sayılınca, bir türlü bunların istediği sonuç çıkmıyor. Öyle olunca da suçu 'biz niye milletin gönlüne giremiyoruz' diye kendilerinde arayacaklarına, sağa sola sataşıyorlar. Ama ne yapsalar boş."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'ta sadece Türkiye Yüzyılı'na giderken son engelleri aşmakla, sıkıntıları çözmekle kalmayacaklarını kaydetti.

Ankara'nın, sadece Selçuklu'dan Osmanlı'ya ülkenin önemli bir şehri, Cumhuriyetin başkenti değil, aynı zamanda, tarımdan sanayiye, eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora pek çok alanda ülkenin lokomotif şehri olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bozkırın ortasında bir medeniyet anıtı gibi yükselen bu şehrin önünde daha gidilecek çok yol var." dedi.

Bunun için Ankara'nın, hem fikri hem fiziki üretim tarafının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayınız, bir ülkenin zenginliği üretimle olur. Şayet petrol ve doğal gaz gibi bir yeraltı kaynağınız yoksa, çalışmaktan ve üretmekten başka çareniz kalmaz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yıllarca, yüksek teknolojiye dayalı üretimden bilinçli olarak uzak tutulduğunu belirten, "Tarım ülkesi olmuşuz, ama çok düşük verimle ancak karnımızı doyuracak kadar üretim yapmışız." dedi.

Bu arada, alandakilerin açtığı "Milletin adamı Pursaklar'da", "Selo melo farketmez, Pursaklar affetmez." pankartlarını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay bay Kemal bak bizim gençlerimiz böyle işte." ifadesini kullandı.

Konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Madenlerimizi, en ilkel şekilde ve en düşük katma değerle çıkartabilmişiz. Sanayimiz, kol gücüne dayalı montajın ötesine geçememiş. Ticaretimiz, kendi ülkemizin sınırları içinde bile kadük bırakılmış, dünyaya açılmamış. Biz Türkiye’de, işte bu kısırdöngüyü kırdık." değerlendirmesini yaptı.

Partisinin iktidarlarının ülkeye 21 yılda kazandırdıklarının anlatıldığı videonun gösterilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte bu sayede Türkiye, artık üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla, bölgesel olmanın da ötesine geçip küresel bir güç haline geldi. Tabii asıl sorunumuz enflasyon. Bilhassa gıda ve konut fiyatlarındaki dengeli olmayan yükseliş bizi de rahatsız ediyor ama seçim sonrası bu kiraları artıranların üzerine çok çok farklı gideceğiz, bunu bilsinler. Bunların önüne de öyle yasaklamayla filan geçilemez, onların çözümü de her konuda olduğu gibi yine üretimdir. Daha çok konut yapacağız ki ev ve kira fiyatları düşsün. Daha çok üretim yapacak, daha iyi depolama ve lojistik mekanizmaları kuracağız ki gıda fiyatlarında sert iniş çıkışlar olmasın. Allah’ın izniyle, bu ülkenin her meselesini çözdüğümüz gibi, bunların da üstesinden kim gelir? Tüm vatandaşlarım müsterih olsun 21 yıldır nasıl bunları çözdüysek yine biz çözeriz. İşçisinden memuruna, girişimcisinden esnafına, çiftçisinden emeklisine herkesi hak ettiği refah seviyesine ancak biz çıkartırız. Geçtiğimiz 21 yılda bunu ispatladık. Önümüzdeki dönemde daha iyisini yapacak olan da yine biziz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin söyledikleri vaat değil, palavradır. Bunun için biz 21 yıldır muhalefetle değil kendimizle yarışıyoruz." dedi.

Yıkılmadan atlatılan her badirenin Türkiye'nin önüne yeni fırsatlar çıkardığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı sarsan 2008 küresel finans krizinde bunu yaşadıklarını bildirdi.

Gezi olaylarından beri maruz kalınan her siyasi ve sosyal gelişmenin bir boyutunu da ekonominin oluşturduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kovid salgınında dünyadaki üretim ve tedarik zincirleri kırılırken biz, daha çok ürettik, daha çok sattık. Rusya-Ukrayna savaşı küresel bir krize dönüşürken biz, hem diplomatik hem ekonomik olarak kendimizi farklı bir yere koyduk. Enerjide, sanayide, ihracatta, istihdamda sağladığımız başarıların gerisinde dünyadaki gelişmeleri işte bu şekilde kendi lehimize çevirebilmek var. Peki biz bu mücadeleyi verirken muhalefet ne yaptı? Son mahalli seçimleri hatırlıyorsunuz, değil mi? Büyük şehirlerde su yok. Ulaşımı, sütü, aklınıza gelen her şeyi ücretsiz yapma vaadinde bulunmuşlardı. Yaptılar mı? Hayır. Kazandıkları belediyelerde kimsenin işinden edilmeyeceği üzerine bay bay Kemal namus sözü vermişti. Ne oldu, bu söz yerine geldi mi? Dikkat edin namus sözü veriyor ama yerine gelmiyor. Ankara'da otobüsler bedava olacaktı. Süt bedava olacaktı. Oldu mu? Hatta hızlarını alamadılar, çiftçiye bedava traktör vadetmişlerdi. Aldınız mı? Şimdi bunlara hesap sormayacak mıyız? Sonra da çıkıp utanmadan, arlanmadan 'Çarpıcı olsun diye öyle söyledik.' dediler. Bu sadece Ankara'da böyle değil, İstanbul'da da böyle, İzmir'de de böyle. 'Kimseyi kapı dışarı etmeyeceğiz.' dedi bay bay Kemal. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de benim işçi kardeşlerim belediyeden atıldı mı? Nice insanlar, nice anneler gözü yaşlı kaldı."

Muhalefetin vaatlerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kısaca muhalefetin söyledikleri vaat değil, palavradır. Bunun için biz, 21 yıldır muhalefetle değil, kendimizle yarışıyoruz." dedi.

Türkiye Yüzyılı vizyonunun, kendi kurdukları altyapının üzerinde yükselttikleri büyük bir hedefin adı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Karşımızda bizim 21 yılda yaptıklarımızı 21 haftada yıkacak bir zihniyet var. Aman ha kendiniz ve evlatlarınızın geleceği için her türlü kırgınlığı, küskünlüğü bir tarafa bırakın, sandığa sıkı sıkıya sarılın. Sandıklara sıkı sıkıya sarılmaya var mıyız? Sandıkları gümbür gümbür patlatmaya var mıyız? Ne diyorlardı? 'Bu kumar masası.' Ne oldu? Demek ki kumar masasında oturmaya alışkın olanlar yine kumar masasında oturmaya devam ediyorlar. Meral Hanım, kumar masasından ayrılamadın. Öyle mi? Aynı şekilde 'Noter değil.' dedi. Oradan da ayrılamadı. İşte bunlara noteri de kumar masasını da pazar günü hatırlatmaya var mıyız?"

"İsterseniz gelin bunların gerçek yüzüne şöyle bir yakından bakalım." diyerek alanda bulunanlara bir video izleten Erdoğan, görselde yer alan hastanelerin kan revan içinde bulunduğunu söyledi, vatandaşlara Etlik Şehir Hastanesi ile Etimesgut Devlet Hastanesinin durumunu sordu ve kıyaslama istedi.

"Pazar günü bu teröristlerle el ele olan bay bay Kemal'e 'bay bay' diyor musunuz?" diye sorup alandakilerden "Evet" cevabı alan Erdoğan, pazar gününe kadar alandakilerin çok çalışmasını talep etti. Erdoğan, videonun bir bölümünde, "Buyurun, tüm teröristlerle bay bay Kemal el ele, omuz omuza. Gücünü onlardan alıyor. Bu ülkeyi biz böldürtmeyeceğiz. Bu ülkeyi teröristlerle el ele dolaşanlara kaptırmayacağız." diye konuştu.

Muhalefet partilerinin genel başkanlarının sadece siyasetinin değil, hayatlarının yalan olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bölücüyle kol kola girenden, özellikle soruyorum, LGBT'ciye yol verenden... Bu CHP LGBT'ci, HDP LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, yanlarındaki yavrucuklar, onlar da LGBT'ci. AK Parti'ye, LGBT sızamaz. Milliyetçi Hareket Partisi'ne LGBT sızamaz. Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Dolayısıyla biz aile kurumunun kutsiyetine inanan bir ittifakız. Ve bununla ilgili adımları inşallah seçim sonrası atacağız ve Anayasa değişikliğiyse anayasa değişikliği, yasaysa yasa. Bu adımlarla beraber güçlü aileleri kuracağız. Eğer güçlü aileniz olmazsa, güçlü millet olamazsınız. Ama diğerleri için böyle bir dert yok. Onlar için her şeyden önce LGBT'ci olmak, onların kendi şerefidir."

Ülkesine tek çivi çakmamış olandan, milletinin hayrına tek işi bulunmayandan hayır gelmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 14 Mayıs'ta bu kifayetsiz siyasetçi ekibinin tamamını tarihin tozlu raflarına kaldırarak ülkemize ayrıca bir hizmet edeceğiz." dedi.

Kendilerinin 21 yıldır sadece eser ve hizmet siyaseti yürüttüğünü bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi tuzak kurulursa kurulsun hizmet etmekten, bedel ödeseler bile ülkeyi, şehirleri büyütmekten vazgeçmediklerini, çünkü ülkeyi, milleti aşkla sevdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte yaptıkları hizmetleri anlatırken müflis tüccar misali eski defterleri karıştırmadıklarını belirterek, "Yaptığımız her işin üzerine ne koyacağımızı, ne ilave edeceğimizi de hemen söylüyoruz. Partimizi kurduğumuz 2002 yılından bugüne her seçimde yaptığımız vaatlere bir bakın. Bir sonraki seçimde sadece onları hayata geçirmekle kalmadık, daha fazlasının sözünü verdik. Bugün de öyle yapıyoruz." diye konuştu.

Seçim beyannamesinde gelecek dönemde yapacaklarını yüzlerce, binlerce başlık altında ilan ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkenin hiçbir vatandaşının, söylediklerini yapacaklarından şüphe etmediğini, sadece bunun bile kendilerinin milletin gözündeki yerini ispatlamaya yeterli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay bay Kemal'in akıl hocası Kandil, o Kandil ile konuşuyor, talimatı oradan alıyor. Biz talimatı, önce Allah'tan, sonra milletten alıyoruz." dedi.

Gelecekte yapacakları faaliyetleri içeren videoyu, vatandaşlarla izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'tan itibaren bunların tümünü hayata geçireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuyubaşı Esenboğa Havalimanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı Projesi'ni de yatırım programına aldıklarını, yakında ihalesine çıkacaklarını aktardı.

Vatandaşlara, "Doğal gaz faturalarınızı gördünüz değil mi?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne diyor altında, 'Bu ayki faturanız devlet tarafından karşılanmıştır'. Çünkü biz bu ülkenin tüm zenginliklerini milletimizin emrine veriyoruz. Karadeniz'de doğal gazı aradık, bulduk, çıkardık, karaya getirdik, sizlerin hizmetine sunduk. Bunun sevincini de ilk ay faturanın tamamını ücretsiz yaparak, bir yıl boyunca da mutfak ve sıcak su tüketimini faturadan düşerek sizinle paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinden temizledikleri dağlarda şimdi petrol fışkırdığını belirterek, "Şimdi niye 40 yıldır oralarda terörün bitmediğini, bitirilmediğini daha iyi anlıyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle bu ülkenin neresinde bir doğal kaynak varsa çıkartıp ekonomiye kazandıracağız, milletimize kazandıracağız." diye konuştu.

Sanayiyi, yüksek teknolojinin katma değeriyle Türkiye'nin kalkınmasına daha çok katkı verir hale getireceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde ortaya çıkan zenginliği de milletin refahını artırmak için kullanacaklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlk adımı da kaynağını doğal gaz ve petrol gelirlerimizden oluşturacağımız bir Aile ve Gençlik Bankası kurarak atıyoruz. Bu bankanın finansmanıyla, primlerinin üçte birini ödeyerek ev hanımlarımızı emekli edeceğiz. Her hanede en az bir çalışan olmasını sağlayacağız. Gençlerimize, eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evlenmeye kadar her aşamada destek vereceğiz. Evlenmek isteyen gençlerimize faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz 4 yıl vadeli 150 bin lira kredi alma imkanı getireceğiz. Bakın bay bay Kemal ne diyor, Londra tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. İnandınız mı? Adamın hayatı yalan."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata atılmak isteyen gençlerin sigorta primlerini ve maaşlarının bir kısmını karşılayarak iş garantili meslek eğitimine yönlendireceklerini, üniversite öğrencilerini, alacakları ilk cep telefonu ve bilgisayarın özel tüketim vergisini düşmekten, kredi, burs ve yurda kadar her alanda desteklemeyi sürdüreceklerini bildirdi.

"Türkiye'nin zengin insan potansiyelini en üst düzeyde değerlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimler için destek isteyerek, şunları kaydetti:

"İsterseniz buluşmamızı, ahdimizi yenileyerek bitirelim. Yola çıkarken ne dedik, 4 temel üzere Türkiye'yi büyüteceğiz. 'Eğitim, sağlık, adalet, emniyet' dedik ve onun üzerine ulaşımı, tarımı, enerjiyi getirdik. Bütün bunlarla beraber Ankara'mızda şu anda bizim en önemli adımlarımızdan bir tanesi 2 şehir hastanemiz. Çok önemli değil mi? Hele hele, Pursaklar'da da devlet hastanesini yaptık mı, yaptık. Bir tarafta Bilkent, öbür tarafta Etimesgut. Buralardaki hastanelerimizle ikisinin sadece 8 bin kapasitesi var. Hastaneleri nasıl buldunuz? Onlar laf üretir, biz icraat. Bunları yaptık mı?"

Ankara'da geçmişte doğru dürüst havalimanının bulunmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Önce havalimanını yaptık. Melih Bey, o zaman havalimanından şehre o da yolları yaptı, metroları yaptık. Hızlı treni aynı şekilde getirdik. Biz yaptık, biz. Bunlar yapamaz. Şu anda belediye onlarda. Ne yaptılar, var mı yaptıkları?

Öyle bir haykıralım ki bay bay Kemal inşallah bunu duyar. Çünkü, bay bay Kemal'in akıl hocası Kandil, o Kandil ile konuşuyor, talimatı oradan alıyor. Biz talimatı, önce Allah'tan, sonra milletten alıyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Pazara kadar durmak yok."


Toplam Yorum(0)
Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yapmak ister misin?

Yorum Yap

Aday veya Haber Öner