21. Yüzyılda Maden İşçisine Ölümü; ‘kader’ Diye Kabullendiremezsin.

Siyaset - 12/11/2022 10:00:04
Paylaş:

Genel Başkan Meral Akşener, 19 Ekim Çarşamba günü TBMM grup toplantısında;

Daha önce yaşanan birçok maden faciasında olduğu gibi âdeta; ‘’Geliyorum’’ diyen Amasra’daki maden faciasına,

Felaketin ardından ülkemizi yönetenlerin aymazlığı ve yaptıkları ciddiyetsiz açıklamalara,

Tevekkülü, sorumsuzluğa uydurulacak bir kılıf gibi görenlere,

21’inci yüzyılda maden işçilerimize ölümü kader diye kabullendirenlere,

Amasra’da yaşanan katliamda; sorumlularla ilgili yapılacak işlemlerin takipçisi olacağımıza,

TBMM’ye verilen 2023 yılı Merkezî Yönetim Bütçesi’ne,

Duayen ekonomist sayın Erdoğan ile ekip arkadaşı Doçent Doktor Nebati Bakan’ın olağanüstü öngörü kabiliyetlerine,

Bay Kriz’in faizle savaşına,

İktidarın, korku üzerinden hâkimiyet oluşturma çabasına,

Sansür yasasını Meclis’imizden geçirenlere,

“Millet gün gelir, benden de hesap sorar.” diyen Atatürk’ümüze dair görüşlerimizi paylaştık.

Milletin Kürsüsü’nde söz; maden emekçilerimizin sesi olmak için Cengiz Yaşar Alpan’ın oldu.

 

 

Genel Başkan Meral Akşener, 19 Ekim Çarşamba günü TBMM grup toplantısında;

Amasra’daki maden faciasına ilişkin; ‘’Yaptığımız inceleme ve çalışmalar sonucunda görüyoruz ki; daha önce yaşanan, birçok maden faciasında olduğu gibi Amasra’daki felaket de maalesef âdeta geliyorum demiş… Sayıştay uyarmış, raporuna yazmış. İş müfettişleri, defalarca uyarmış, idari para cezası kesmiş. Hatta, yetkili kuruluşları geçtim, ocakta çalışan maden işçileri bile uyarmış. Ama sayın Erdoğan’ın atadığı yetkililer, her zaman olduğu gibi kıllarını kıpırdatmamışlar. Göz göre göre gelen felaketi öylesine izlemişler. Sonuç? 41 kardeşimizi daha ihmale, iş bilmezliğe, vicdansızlığa kurban verdik. İşin en acısı da ne biliyor musunuz? Artık maalesef bu duruma şaşıramıyoruz. Çünkü bu kor yüreğimize daha önce de düştü. 17 Mayıs 2010’da Zonguldak’ta 30 canımızı kaybettik. 13 Mayıs 2014’te Soma’da tarihimizin en büyük maden faciasında 301 insanımızı yitirdik. 28 Ekim 2014’te, Ermenek’te, 18 kardeşimizi kaybettik.  Aradan zaman geçti ve bugün, Bartın’da; yine aynı beceriksizliğin, yine aynı iş bilmezliğin ve yine aynı aymazlığın sebep olduğu bir katliama şahit olduk. Bakın, bilerek katliam diyorum. Çünkü bu kadar uyarıya rağmen, gerekli tedbirleri almazsanız ve ölüme bile bile lades derseniz yaşanan felaketin adı cinayet olur, katliam olur.’’ diye konuştu.

 

Genel Başkan Meral Akşener; tevekkülü, sorumsuzluklarına kılıf olarak görenlere 7 Ocak 2013’te Kozlu Madeni’nde meydana gelen patlamayı hatırlatarak; ‘’Kazada 8 işçimizi kaybettik. Kazanın sebebini ve sorumlularını tespit etmek için soruşturma açıldı. Bilirkişi raporu taşeron firmayı, müessese müdürünü ve yardımcısını kabahatli buldu. Taşeron firma işi aksatmış. Göndermesi gereken ekipleri göndermemiş. Tesisin güvenliğini tehlikeye atmış. Müessese müdürü de taşerona yaptırım uygulamak yerine işin üstünü örtmüş. Dava 6 yılın sonunda karara bağlandı. Yargı dedi ki; ‘Kozlu Maden Ocağı’nın müessese müdürü, ölüme sebebiyet vermekten tali kusurludur.’ 4 yıl hapis cezası verdi. Bunun üzerine yaşamını yitiren madencilerin aileleri karara itiraz ettiler. Peki mahkeme ne yaptı? 4 yıllık hapis cezasını, para cezasına çevirdi. Yaşadıkları acı yetmezmiş gibi o ailelerin yüreğinde bir de adalet yarası açıldı. Peki, o müessese müdürüne ne oldu biliyor musunuz? Bay Kriz’in imzasıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu’na genel müdür olarak atandı. Yani 8 canımızı kaybettiğimiz olayda kusurlu bulunup 4 yıl ceza alan bir kişi kurumun en tepesine oturtuldu. Bu da mı kader sayın Erdoğan? Bakanı atayan sensin. 4 yıl ceza alan adamı TTK’ya genel müdür yapan sensin. Madene yönetici atayan da sensin. Denetimlerin gereğini yapmayanlar da senin bakanın ve senin yöneticilerin. İşine gelince; ‘Bakanıma talimat verdim.’ demeyi biliyorsun. Sayın Erdoğan işine geldiğinde; ‘Benim bakanım’, işine gelmediğinde; ‘kader’ diyemezsin. Beceriksiz yöneticilerinin hatalarına, iş bilmezliklerine kader diyemezsin. 21’inci yüzyılda bu teknolojik imkân ve altyapıyla maden işçisine ölümü, kader diye kabullendiremezsin!’’ diye konuştu.

 

Genel Başkan Meral Akşener, Sansür Yasası’nın Meclis’ten geçmesine ilişkin; ‘’Buradan açıkça ilan ediyorum. Bu yasa, bir istibdat yasasıdır. Bay Kriz ile arkadaşlarına da buradan sesleniyorum. Aziz milletimiz ne darbeler, ne baskılar görüp susmadı da sizin bu uyduruk sansür yasanızla mı sinecek sanıyorsunuz? Hiç boşuna uğraşmayın. Dün milletimizin hürriyetini gasp etmeye kalkan utanmazlar nasıl yıkılıp gittiyse siz de öyle gideceksiniz. Dün, millet iradesini yok sayan nice istibdat meraklısı, nasıl rezil olup gittiyse siz de öyle gideceksiniz. Dün, aynı istibdat ilmeğini bu milletin boynuna geçirmeye kalkanlar, nasıl yenildiyse siz de bugün bu milletin; ‘Kahrolsun İstibdat, yaşasın hürriyet!’ diye haykıran iyi ve cesur evlatlarının karşısında aynen öyle yenileceksiniz. Emin olun, çok az kaldı!’’ diye konuştu.


Toplam Yorum(0)
Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yapmak ister misin?

Yorum Yap

Aday veya Haber Öner